Afyon Bolvadin’de doğan Hatice Güneş, annesini 5, babasını 7 yaşında kaybetti. Eğitimine devam etmek isterken “Anne-baban yok, yalnızsın” denilerek 14 yaşında evlendirildi. Yıllarca zorluklarla mücadele eden Hatice, iğne oyası yapıp satarak girdiği memurluk sınavıyla hayatının yönünü değiştirdi. Açık liseyi, üniversiteyi, yüksek lisansı ve doktorayı büyük bir azimle tamamlayan Hatice Güneş, bugün Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde profesörlük kadrosuna yükselmiş bir akademisyen olarak örnek bir başarı hikâyesi ortaya koyuyor.

Hatice Güneş, 1973 yılında Afyon Bolvadin’de dünyaya geldi. Bir kardeşi olan Hatice, annesini 5, babasını ise 7 yaşındayken kaybetti. İki ayrı acıyı erken yaşta yaşayan Hatice ve kardeşi, anneannelerinin yanına taşındı. Okul hayatında oldukça başarılıydı. Ortaokulu bitirdiğinde puanı sağlık meslek ve askeri liselere yetecek düzeydeydi ancak hayatı bambaşka bir yöne sürüklendi. “Anne-baban yok, yalnızsın” denilerek 14 yaşında evlendirildi.

Gelin olduğu ailenin tüm sorumluluğu onun üzerindeydi. Anadolu’da kadın olmanın yükünü genç yaşta omuzlarken eğitimi yarım kaldı. Dışarıdan lise okumak istese de aile ortamı buna izin vermedi.

İğne oyası yaparak sınava girdi, aldığı puan hayatını değiştirdi

Aradan 13 yıl geçmişti. Bu süreçte iki çocuğunu büyüttü. 1999 yılında yayımlanan memurluk sınavı ilanı ise Hatice’nin kaderini değiştirdi. Ortaokul mezunlarının da başvurabileceği sınav için başvuru ücreti gerekiyordu. Hatice, el emeği iğne oyalarını satarak bu parayı denkleştirdi ve sınava girdi.

94 puan alarak Türkiye 195’incisi oldu ve Afyon Bolvadin’de bulunan Adalet Meslek Lisesi’nin hizmetli kadrosuna atandı. Artık bir işi vardı ve eğitim hayatına kaldığı yerden devam edebilirdi.

Lise, üniversite, çalışma hayatı… Hepsini aynı anda yürüttü

Hem çalışıp hem açık liseye devam eden Hatice Güneş, 2,5 yılda lise eğitimini tamamladı. Ardından üniversite sınavına hazırlanmaya başladı. Planlı bir çalışma programı oluşturan Hatice, Selçuk Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü’nü kazanmayı başardı.

Okula gitmediği günlerde Adalet Meslek Lisesi’nde çalışıyor, gitmesi gereken zamanlarda ise hafta sonları görev yaparak iş devamsızlığını telafi ediyordu.

Eşine beyin kanseri teşhisi konuldu, hayat daha da zorlaştı

Hatice’nin eşi sağlık memuruydu ve o da Konya’ya tayin istemişti. Ancak tam bu sırada Hatice’nin eşine beyin kanseri teşhisi konuldu. Aile için çok ağır bir süreç başladı. Hastane, tedavi, çocuklar ve okul arasında gidip gelen Hatice, tüm zorluklara rağmen ayakta kaldı.

Eşi 18 ay süren tedavinin ardından 2005 yılında hayatını kaybetti.

Öğretmenlik, yüksek lisans ve doktora

Eşinin vefatının ardından Hatice Güneş, iki çocuğuyla birlikte hayat mücadelesine devam etti. Aynı dönemde üniversite eğitimini tamamladı. Kızı tıp fakültesini kazanınca Hatice, tayinini Malatya’ya aldırdı ve Malatya Adliyesi’ne geçti.

Bu sırada Adalet Bakanlığı’nın unvan değişikliği sınavına girerek cezaevlerinde öğretmenlik yapmaya hak kazandı. Malatya Cezaevi’nde öğretmen olarak görev yaparken bir yandan da yüksek lisans eğitimine başladı. Konya’ya her hafta 10 saatlik otobüs yolculuğuyla gidip gelerek yüksek lisansını tamamladı.

Kendi kendine İngilizce öğrendi, doktora yaptıDoktora yapmak için yabancı dile ihtiyacı vardı. Kaynak kitaplar ve CD’ler alarak kendi kendine İngilizce çalıştı. Bu zorlu süreci de başarıyla tamamlayarak İnönü Üniversitesi’nde doktorasını bitirdi.

Beklenen an: Profesörlük kadrosu

Hatice Güneş, akademisyen olma hayaliyle Türkiye’de birçok üniversiteye özgeçmiş gönderdi. Özel ve devlet üniversitelerinden geri dönüşler aldı. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde Dr. Öğretim Üyesi olarak görev yapmaya başladı.

Ardından doçentliğini aldı. Yaptığı çalışmalar, yayınlar ve akademik başarılar sonucunda geçen yıl profesörlük kadrosuna atandı.

Bugün…

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı’nda görev yapan Prof. Dr. Hatice Güneş; yaşadığı tüm acılara, zorluklara, yokluğa ve engellere rağmen büyük bir başarı hikâyesi ortaya koydu.
Kızı çocuk hastalıkları uzmanı, oğlu ise İncirliova Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapıyor.