Eşim ile ben Manisa’ya yerleştik

Ben ufak bir çapa alıp işe başladım.

İlk günler on dakikada nefessiz kalıyordum, vakit içersinde bu vakit uzamaya başladı.

On beş gün içersinde çapa işini bitirdim, gübre aldım, toprağı ekilecek duruma getirdim.

Komşular da heveslenip, bana yardım etmeye başladılar. Bahçeyi, tohumlar ve saksı çiçekleriyle doldurduk. Nisan ayında tohumlar çıkmaya başlayınca yaşadığım mutluluğu yaşamım vakitsince unutmayacağım.
Bir aydan çok bir vakit geçmişti, bu vakit içersinde kendimi boşanmaya, yaşamı bir başına hayataya alıştırmaya çalışıyordum.

Arada bir, hastalığı yüzünden eşi doğrultusundan terkedilen var mıdır, diye düşünüyordum.

Bahçem yeşerdikçe ben de iyileşiyordum sanki

Mayıs ayının ortalarında telefonla hastaneye çağrıldım. Tahlillerle alakalıdır diye gittiğimde, yaşamımın şokunu yaşadım.

Eşim Manisa’ya gelir iken Sabuncubeli’nde trafik kazası geçirmiş, yoğun bakıma alınmıştı.

2010 senesi Mayıs ayının ılık bir perşembe günü benim yaşamımın dönüm noktası oldu.

Doktorlar eşimin durumunun ağır olduğunu, her şeye hazırlıklı olmamı söylediler.

Bu arada telefonunu bana verdiler.

Akşamüstü saat beş sularında eşimin telefon çaldı.

Arayan avukattı, eşim boşanma vekâleti vermeye geleceğini söylemiş, gecikince avukat merak etmiş o yüzden aramıştı. Eşi olduğumu söylemedim. Ağır bir kaza geçirdiğini, hastanede olduğunu söyleyip telefonu kapattım. Ama allak bullak olmuştum.

Eşim benimle boşanmak amacıyla vekâlet vermeye gelir iken bu kazayı geçirmişti.

Sadece “Takdiri ilahi ” dedim.

Bir şey düşünemiyordum. Boşanacağımızdan kimsenin haberi yoktu.

O yüzden eşim iyileşinceye kadar bunu kimseye söylemeyecektim.

Eşim yoğun bakımdan çıktıktan sonra da çoğu ameliyat geçirdi, fakat tekerlekli sandalyeye mahkûm oldu. Omuriliği zedelendiği, beyin kanaması geçirdiği amacıyla felç olmuştu.

Hastaneden çıkınca eve getirdim, ona bakmaya başladım. Konuşamıyor ama hareketleriyle derin bir pişmanlık içersinde olduğunu söylemeye çalışıyor, vakit vakit gözlerinden pişmanlık yaşları döküyor.

Ne çocuklarım, ne de yakınlarım eşimin boşanma davası açmak amacıyla gelir iken kaza geçirdiğini bilmiyor.

Eşime Tanrı rızası amacıyla bakıyorum.

Şimdi düşünüyorum da eşimi affettim mi? Bilmiyorum, ama kırgınlığım hiç geçmedi…

Eşime her baktığımda yaşamın nasıl ibretlerle dolu olduğunu görüyor, deva versin diye Tanrı’a yalvarıyor dua ediyorum.

Beni tümörlerden, kötü hastalıktan kurtaran Rabbim; hastayım diye benden boşanmak isteyen eşimi yatağa mahkûm etti.

Anlayana bundan büyük ibret olur mu?..”

Tanrı hasta kullarına deva, bakanlara da sabır ve acıma versin.

Allah kimseyi diğersının umuduna bırakmasın… Amin 

Related Posts

Ben köyde ailemden sevgi görmedim

Ben köyde ailemden sevgi görmedim

Annesi misafirini almasını istedi

Köylü kadın çekinerek seslendi; – Afv edersin kızım, bir şey sorabilir miyim? “Kızım” diye seslenmesi iyice sinirlerini bozdu. – Ne var, adres mi soracan! Sert çıkış karşısında…

7 Günlük Dev İndirim

Tarım Kredi Kooperatif marketleri indirimli mamüller kataloğu ile 20-29 Kasım mamülleri ve indirimli fiyat listesi belli oldu. Tarım Kredi Kooperatif kataloğunda yer alan yeni mamüller, ideal fiyatlarda…

Dünyanın en sakar kızları

Dünyanın en sakar kızları

Eşini sevgilisiyle bastı

Halay başı ortalığı yıktı

Halay başı ortalığı yıktı