Derken pala bıyıklı adam cebinden bir tomar para çıkardı ve ona uzattı. O an anladın. O sana hoca nikahı kıyılacak derken, gerçekten seni bir başkasına satmıştı. O ana kadar gözün kör eden aşkın, o düzmece sıcak sözler, hepsi birer tuzaktan ibaretti. Mevsim gözlüm dediğin adam gerçekten seni yalnızca bir eşya gibi görüyordu.
Genç delikanlı hala gözlerini senden kaçırıyordu, belki bir parça utançtan, belki de çaresizlikten. O an geriye dönüp baktığında, aileni terk etmenin, her şeyden vazgeçmenin ne kadar büyük bir hata olduğunu fark ettin. Ama bundan sonra çok geçti…
Kapıyı kapatıp onların yanına oturduğunda, sana biçilen değerin ne kadar olduğunu öğrendin. Aşkın ve güvenin karşılığında yalnızca kağıt parçaları vardı.